17 Eylül 2016 Cumartesi

İhtimal


Sen “gideceğim” dedin ya, bütün kalelerim yıkıldı. Soluduğum havanın içinde sanki bir tür zehir var. İçime çektikçe yüreğimi şişiren. Biraz daha nefes alsam kalbim patlayacak gibi. İçimde bir yangın, korkunç alevler, tesirsiz yıkımlar… Sen “gideceğim” dedin ya, bütün kelebekler uçmayı bıraktı. Güneş, aydınlığından utandı; gideceğin yolu bu kadar aydınlattığı için. Sonra ben de güneşe taş attım. Elimden gelen buydu ve attığım taş güneşte bir delik açtı. Seni gördüm o deliklerden. Gözümü kör eden ışığın arkasında. Sana birkaç saniye daha bakmak için hiç kırpmadım gözlerimi. Kanlar akana, kör olana dek baktım. Sonra düşündüm; oysa çoktan gitmişsin sen. Ben karanlıklarda mutluyuz zannederken, sen uzun zamandır o sahici ışığın arkasındaymışsın.

                
                                                                                                                                                                       Kabil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder