Gecenin 3’ü, Okşan
yine ortalığı ayağa kaldırıp apartmana giriş yaptı:
- O orospu çocuğu bir daha çıksın karşıma anam
avradım olsun kesicem ümüğünü.
Bahsettiği kişi
yüksek ihtimalle ya geçen gece kapısına dayanan Tempralı psikopat ya da
parasını vermeyen bir müşterisi olmalı.
Okşan en nadide küfürlerini savurarak 5. Kata çıkıp
dairesine girdi. Bunca küfür ve patırtıdan kimse rahatsız değildi çünkü
apartmanın diğer sakinleri de anormal insanlardı. Mesela hemen üst katımda
hiçbir örgütle bağlantısı olmayan bağımsız bir bombacı oturuyor. Herif
tamamiyle zevk için bomba üretiyor. Geçen konuştuk: “bu bir tutku, benim için
yaşam tarzı.” Dedi. “eyvallah abi. Allah başka tutku vermesin” dedim.
Yan Dairemde de son model BMW’si olan bir dilenci var. “ulan
dünya kadar paran var, altındaki arabanın fiyatı zaten güzel bir eve eşdeğer.
Hala ne oturuyorsun bu leş apartmanda ?” diye çıkışmıştım bir seferinde. “Benim
için önemli olan para ile aldığım şeyler değil, bizzat paranın kendisi. Ayrıca
aldığım arabanın da bujisine hayran kaldım o yüzden o kadar para verdim.” Dedi.
Söylediklerini makul buldum. Buji önemli sonuçta.
Gece Okşan’ın küfürleri ve patırtısıyla öylece geçti. Sabah
uyandığımda pencereden dışarı baktım. Hava güneşliydi. Zaten şu hayatta en çok nefret ettiğim şey
güneşli günlerdir ve yine bok gibi bir gün beni bekliyordu. 8 numaralı dairede
oturan torbacıya gidip kahvaltılık erzakımı aldım. Güzelce kovamı yaptıktan
sonra yüzümü yıkayıp kendimi dışarı attım. İşe her sabah geç gittiğim için
müdür beni görünce yine başladı azara: “ulan yine geç kaldın müptezel herif! Bi
dünya paket birikti bin şu motora da yetiştir şunları hadi!” Müdür her ne kadar
işe her gün geç gelsem de beni işten atamıyordu çünkü ara sokakları benim kadar
iyi bilen ve benim kadar hızlı olan başka paket servisi elemanı yoktu.
Siparişleri motorun kutusuna yükledikten sonra bir bir
hepsini adreslerine ulaştırdım. Dükkana dönerken kafam iyice yükseldi. Virajı
alırken karşımda bir anda bizim dilencinin BMW’yi gördüm. Kafa kafaya girdik.
Büyük bir patırtı ve sonrasında derin bir karanlık.
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Duvarlar bembeyaz
ve odada benden başka kimse yok. İşin garibi, odada üzerinde yattığım ranzadan
başka hiçbir eşya da yok. “Bu ne lan böyle hasta odası mı olur ?” diye geçirdim
içimden. İyice ürkmüştüm. Ayağa kalkmayı denedim ama olmadı. Çünkü 3 tane kemerle
yatağa bağlanmışım. O an dank etti. Bu apartmandaki şerefsizler kesin beni
öldürecek. Dilenci, ondan geçen hafta arşınladığım 100 lirayı anladı herhalde.
Okşan zaten benden haz etmez, torbacıya borç var, bombacının da insan öldürmesi
için bir nedene ihtiyacı yok zaten, adam bombacı sonuçta. Çok büyük kumpasa
gelmiştim. O torbacıdan aldığım sabah nevalesi de bi garipti. Anlamalıydım. “Birazdan
mutlaka içeri girip beni buracıkta öldürürler.” Diye düşündüm. Hemen ardından “Kimse
yok mu ? Allah aşkına biri yok mu ? Adam öldürüyorlar!” diye bağırmaya
başladım. İçeri telaşlı şekilde bayan bir hemşire girdi. Bakışlarımı yüzüne
çevirdiğimde ne göreyim ? OKŞAN! Vay kaşar demek işimi o bitirecekti ? “Sakin ol
Kabil doktor birazdan gelecek” dedi. “Ne sakini lan orospu, çöz beni. Siz
kimsiniz de beni öldüreceksin lan!” diye bağırmaya devam ettim. Ardından doktor
içeri daldı. Aha bu da o piç torbacı işte. “Lan iyi düzenek kurmuşsunuz hemşire,
doktor ayağına kimse anlamadan öldüreceksin beni burada” dedim. Okşan torbacıya
bıkmış ve umutsuz gözlerle baktı. Doktor kılığına giren o haysiyetsiz torbacı
bu bakışa başını iki yana sallayıp karşılık verdi. Ardından cebinden kocaman
bir iğne çıkardı. “Bunun durumu iyice ağırlaştı. Sıkı tut şunu” dedi. Okşan
elleriyle iki omzuma sıkıca bastırdı artık hareket edemiyordum. “Ulan şerefsiz
sıkıysa çöz şu üstümdekileri kalkayım ayağa öyle öldürmeyi dene! Zehirli iğneyle
adam mı öldürür lan tırsak herif!” diye bağırdım son bir gayret ile. Torbacı
iğnenin ucunu koluma batırıp içindeki sıvıyı damarıma enjekte etti. Gözlerim
yavaş yavaş kararırken Torbacının yaka kartına takıldı bakışlarım. “Pejmürde
Akıl Hastanesi” yazıyordu. Sonrası derin bir uyku.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder